ONUN YERİNDE OLSAYDIM?
İlgi ve yeteneklerimiz bakımından her birimiz
başkalarıyla benzerlikler taşıyabileceğimiz gibi farklılıklara da sahip
olabiliriz. Bu farklılıkların kişisel özelliklerimizden ve beğenilerimizden
kaynaklandığını bilmeli ve bunu doğal karşılamalıyız.
Bizden farklı durumlar ve hayatlar yaşayan insanlarla karşılaştığımızda; “Onun yerinde olsaydım ne düşünürdüm? Onlar gibi olsam ne yapardım?” diye düşünmeliyiz. Üç farklı durum ile örnek verelim.
Ülkesini
savaştan ve diğer olumsuz şartlardan dolayı terk ederek, milletimize
sığınmış insanları düşünelim. Evlerini, eşyalarını, akrabalarını,
arkadaşlarını, ülkelerini, hayallerini; kısacası her şeylerini bırakıp geldiler.
Birçoğu Türkçe dahi bilmiyor ve ülkemizde eğitim görerek hayallerindeki mesleğe
ulaşmak istiyor. Ne kadar zor, öyle değil mi? Kendimizi onlar yerine koyalım,
hayatımızı hiç tanımadığımız bir ülkede sürdürmek zorunda olduğumuzu düşünelim.
Bir çocuğun en önemli gücü ailesidir. Anne ve
babasının rehberliğinde hayata başlar ve onların yardımlarıyla büyür. Peki,
anne-babasını kaybetmiş çocuklar ne hisseder? Anne sevgisinden ya da baba
güveninden uzak büyüyen arkadaşlarımızın yerine koyalım kendimizi.
Etrafımızdaki tüm eşyalar, bizim vücut
hareketlerimize ve organlarımıza göre tasarlanmıştır. Acaba, vücudumuzdaki
herhangi bir organ eksik olsa ne olurdu? Bedensel engelli insanlar için, sizce
hayat yeterince kolay mıdır? Görme engelli olanları düşünelim. Şehirlerimiz,
sokak ve kaldırımlarımız onlara uygun mu sizce? Kendimiz onlar yerine koyalım.
Üç farklı senaryoda da, ne kadar acı çektiğimizi
gördük mü? Bu nedenle, bu durumları yaşayan insanları gördüğümüzde, kendimizi
onlar yerine koyup, ihtiyaç duyabilecekleri yardımları onlar daha istemeden
vermeliyiz.
Kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak,
onun duygularını anlamaya çalışmasına empati denir. İnsanlarla empati kurabilen
kişiler, çevresinde duyarlı olarak tanınırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder