5 Nisan 2015 Pazar

Futbolun ve Sporun Ölümü

Spor, insanlığın binlerce yıldır uğraştığı hobinin adıdır. İnsanın bedenini aklıyla birleştirerek yaptığı bu uğraş, zamanla gelişti ve büyüdü. Önce askeri hazırlık içindi, sonra yarışma amacıyla. Zamanla farklı spor dalları oluştu ve bunlar arasında birisi çok sevildi ve beğenildi: Futbol…

Futbol basit ve kolaydı. İlk başlarda, bu spor için fazla bir şey gerekmiyordu. Bu yüzden birçok insan bu spora başladı. İyi futbolcular çok ünlü olup çok para kazanıyorlardı. Bu, maddi durumu yetersiz milyonların bu spora ilgi duymasının başlıca nedeniydi. Futbol, gittikçe gelişiyor ve durdurulamaz bir endüstriye dönüşüyordu.

Sonra öyle bir an geldi ki, insanlar futbolu daha zengin olmak için kullanmaya başladılar. Sportmenlik ya da yarışmacı ruh gitmişti artık. Daha çok başarı için her şey mubah görülmeye başlandı. Çünkü daha çok başarı, daha çok para demekti. Taraftarlar, yıllarca önce olduğu gibi kulüplerini ölesiye sevmeye devam ediyorlardı. Fakat kulüpler, eski amaçlarından fazlaca sapmışlardı. Eskiden kulüplerin başlıca amacı taraftarını sevindirmek iken, yeni düzende borsada kazandırmak oldu.

İnsanlar sevdalısı olduğu kulübün başına, âşık olduğu kulübe başkanlık yapıp yeni başarılara koşturmak için değil; başkan olup ünlü olmak ve her girdiği ihaleyi kazanmak için geçer oldular. Taraftarlar ise, sadece onların sevgilerini istedikleri yere yönlendirebildiği yığınlara dönüştü. Kulüp başkanlarının ve yöneticilerinin, rekabeti daha da kızıştırıp daha çok kazanmak için yaptığı hamleler, sonunda bu tutkulu sevdayı fanatizme çevirdi. Fanatizm ise tehlikeliydi, çünkü can yakmak ve can almak da vardı doğasında.

Fanatizmin körüklediği ve sönmesini istemediği bu olaylar silsilesinde, önce kavgalar başladı insanlar arasında. Sadece farklı kulüplere gönül verdiği için, birbirlerine küfredip zarar vermeye başladı insanlar. Zamanla fanatizmin boyutları büyüdü. Formasını çıkarmadığı için, rakip takım taraftarları tarafından dövülmeye başlandı yalnız taraftarlar. İş daha da büyüdüğünde, tekme tokadın yerini önce sopalar, sonra da bıçaklar aldı. Ve artık spor artık sadece spor değildi, çünkü kan bulaşmaya başlamıştı.

Bıçaklama olayları, kavgalar; bunlara holiganlık dendi ve lanetlendi. Fakat, alttan alta daha da körüklendi. Çünkü bir olayda zarar gören tarafı, diğer tarafa saldırtmak daha da kolay oluyordu. Kan tüccarları fırsatı kaçırmayarak, savaşta yaptıklarında suçlandıkları hareketleri spor kisvesi altında sahnelemeye başladılar.

Bu kadar paranın döndüğü ortamlarda, elbette adil bir düzen de kalmadı. Şampiyonluklar için söz veren başkanlar, koltuklarından olmamak için para ödeyerek maç satın almaya başladılar. Şiddetin bulaştığı spor, şikeyle de tanışmış oldu. Şike yapıp ceza almayan spor kulüpleri, suçu diğerlerine atıp kendilerini temizlemeye çalıştılar. Rakip takımın en iyi oyuncularını transfer etme istekleri, hatır-gönül şikesi; gönderilen paralar… Şikeler asla taraftarları ilgilendirmedi, taraftar her şeyden habersiz kulübünü desteklemeye devam ediyordu. Ama şike söylentileri taraftarı kızdırmış, nefret tohumlarını ekmişti bir kere aralarına…

Sonra bir gün bir şey oldu… Bir kulüp, deplasmandan dönerken silahlı saldırıya uğradı. Kulüp otobüsüne kurşunlar yağdı. Kurşunların tek bir hedefi vardı: şoför. Çünkü bu şekilde, otobüsü devirip tüm takımdan kurtulabilirlerdi. Fakat bunun için yeri de iyi seçmek lazımdı. Yol güzergâhındaki viyadük seçildi, böylece otobüs en ufak savruluşunda aşağıya uçabilirdi.

Karanlık plan uygulamaya kondu, şoför saçma ile vuruldu ve yaralandı. Ama kader, o takımın tümden yok olmasını istemedi. Güvenlik görevlisinin kontrol ederek durdurmayı başardığı otobüs, savrulmadan yol kenarında durduruldu. Şoför yaralı olarak hastaneye kaldırıldı ve hayati tehlikeyi atlattı. Canlarına kastedilen 40 kişinin, burnu bile kanamadı.


Peki ne oldu? Bu olay, artık bu ülkede sporun yapılamayacağını ortaya çıkardı. İnsanların, artık futbolu şiddet için kullandığı ve cinayetlerini futbol kisvesi altında gizlemeye çalıştıkları ortaya çıktı. Eğlenmek için başladığımız futbol, fanatizme ve kapitalizme esir oldu. Ve spor, aramızdan ayrıldı. Artık bu ülkede futbol konuşulmasın. Çünkü o gece şoför yaralandı; ama futbol öldü!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder