Spor, insanlığın binlerce yıldır
uğraştığı hobinin adıdır. İnsanın bedenini aklıyla birleştirerek yaptığı bu
uğraş, zamanla gelişti ve büyüdü. Önce askeri hazırlık içindi, sonra yarışma
amacıyla. Zamanla farklı spor dalları oluştu ve bunlar arasında birisi çok
sevildi ve beğenildi: Futbol…
Futbol basit ve kolaydı. İlk
başlarda, bu spor için fazla bir şey gerekmiyordu. Bu yüzden birçok insan bu
spora başladı. İyi futbolcular çok ünlü olup çok para kazanıyorlardı. Bu, maddi
durumu yetersiz milyonların bu spora ilgi duymasının başlıca nedeniydi. Futbol,
gittikçe gelişiyor ve durdurulamaz bir endüstriye dönüşüyordu.
Sonra öyle bir an geldi ki,
insanlar futbolu daha zengin olmak için kullanmaya başladılar. Sportmenlik ya
da yarışmacı ruh gitmişti artık. Daha çok başarı için her şey mubah görülmeye
başlandı. Çünkü daha çok başarı, daha çok para demekti. Taraftarlar, yıllarca
önce olduğu gibi kulüplerini ölesiye sevmeye devam ediyorlardı. Fakat kulüpler,
eski amaçlarından fazlaca sapmışlardı. Eskiden kulüplerin başlıca amacı
taraftarını sevindirmek iken, yeni düzende borsada kazandırmak oldu.
İnsanlar sevdalısı olduğu kulübün
başına, âşık olduğu kulübe başkanlık yapıp yeni başarılara koşturmak için
değil; başkan olup ünlü olmak ve her girdiği ihaleyi kazanmak için geçer
oldular. Taraftarlar ise, sadece onların sevgilerini istedikleri yere
yönlendirebildiği yığınlara dönüştü. Kulüp başkanlarının ve yöneticilerinin,
rekabeti daha da kızıştırıp daha çok kazanmak için yaptığı hamleler, sonunda bu
tutkulu sevdayı fanatizme çevirdi. Fanatizm ise tehlikeliydi, çünkü can yakmak
ve can almak da vardı doğasında.
Fanatizmin körüklediği ve
sönmesini istemediği bu olaylar silsilesinde, önce kavgalar başladı insanlar
arasında. Sadece farklı kulüplere gönül verdiği için, birbirlerine küfredip
zarar vermeye başladı insanlar. Zamanla fanatizmin boyutları büyüdü. Formasını
çıkarmadığı için, rakip takım taraftarları tarafından dövülmeye başlandı yalnız
taraftarlar. İş daha da büyüdüğünde, tekme tokadın yerini önce sopalar, sonra
da bıçaklar aldı. Ve artık spor artık sadece spor değildi, çünkü kan bulaşmaya
başlamıştı.
Bıçaklama olayları, kavgalar;
bunlara holiganlık dendi ve lanetlendi. Fakat, alttan alta daha da körüklendi.
Çünkü bir olayda zarar gören tarafı, diğer tarafa saldırtmak daha da kolay
oluyordu. Kan tüccarları fırsatı kaçırmayarak, savaşta yaptıklarında suçlandıkları
hareketleri spor kisvesi altında sahnelemeye başladılar.
Bu kadar paranın döndüğü
ortamlarda, elbette adil bir düzen de kalmadı. Şampiyonluklar için söz veren
başkanlar, koltuklarından olmamak için para ödeyerek maç satın almaya
başladılar. Şiddetin bulaştığı spor, şikeyle de tanışmış oldu. Şike yapıp ceza
almayan spor kulüpleri, suçu diğerlerine atıp kendilerini temizlemeye çalıştılar.
Rakip takımın en iyi oyuncularını transfer etme istekleri, hatır-gönül şikesi;
gönderilen paralar… Şikeler asla taraftarları ilgilendirmedi, taraftar her şeyden
habersiz kulübünü desteklemeye devam ediyordu. Ama şike söylentileri taraftarı
kızdırmış, nefret tohumlarını ekmişti bir kere aralarına…
Sonra bir gün bir şey oldu… Bir
kulüp, deplasmandan dönerken silahlı saldırıya uğradı. Kulüp otobüsüne
kurşunlar yağdı. Kurşunların tek bir hedefi vardı: şoför. Çünkü bu şekilde,
otobüsü devirip tüm takımdan kurtulabilirlerdi. Fakat bunun için yeri de iyi
seçmek lazımdı. Yol güzergâhındaki viyadük seçildi, böylece otobüs en ufak
savruluşunda aşağıya uçabilirdi.
Karanlık plan uygulamaya kondu,
şoför saçma ile vuruldu ve yaralandı. Ama kader, o takımın tümden yok olmasını
istemedi. Güvenlik görevlisinin kontrol ederek durdurmayı başardığı otobüs,
savrulmadan yol kenarında durduruldu. Şoför yaralı olarak hastaneye kaldırıldı
ve hayati tehlikeyi atlattı. Canlarına kastedilen 40 kişinin, burnu bile
kanamadı.
Peki ne oldu? Bu olay, artık bu
ülkede sporun yapılamayacağını ortaya çıkardı. İnsanların, artık futbolu şiddet
için kullandığı ve cinayetlerini futbol kisvesi altında gizlemeye çalıştıkları
ortaya çıktı. Eğlenmek için başladığımız futbol, fanatizme ve kapitalizme esir
oldu. Ve spor, aramızdan ayrıldı. Artık bu ülkede futbol konuşulmasın. Çünkü o
gece şoför yaralandı; ama futbol öldü!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder