Uzun Mehmet, Zonguldak’ta bir köyde doğdu, büyüdü. Asker oldu. İstanbul’a gitti. Orada deniz eri olarak askerlik yaptı. Maden kömürünü ilk defa burada gördü. Onun, memlekete ne kadar yararlı olduğunu askerde öğrendi.
Günler geçti. Askerlik bitti. Son gün erler toplandılar. Bölük komutanı, elinde bir parça maden kömürü ile geldi. Dedi ki:
— Arkadaşlar, maden kömürünü ve ne kadar gerekli olduğunu öğrendiniz. Biz bunu para ile alıyoruz. Türkiye’de maden kömürü olup olmadığını bilmiyoruz. Onu bulmak, memlekete büyük hizmet olacak. Gittiğiniz köyde, dağlarda, derede her yerde bu kömürü arayın.
Bölük komutanı, her ere bir parça maden kömürü verdi. Uzun Mehmet de aldığı kömür parçasını çantasına koydu.
Uzun Mehmet, köyüne vardığında hemen kömür aramaya başladı. Her gün tarlaya gidiyordu. Giderken, kömür parçasını da yanına alıyordu.
Arada bir, bulduğu kara taşları eve getirip yanıp yanmadığını deniyordu.
Bir gün Uzun Mehmet değirmene gitti. Birçok kişi sıra bekliyordu. Sıranın kendisine geç geleceğini anlayınca kömür aramaya çıktı. Gezinirken bir sel yatağında kara kara taşlar gördü. Birkaç parça aldı. Koşa koşa eve götürüp ocağa attı. Taşlar yanıyordu.
— İşte bu maden kömürü, diye bağırdı.
Bir sabah, maden kömürünün asıl yatağını bulmak için evden erken çıktı. Bütün gün yürüdü. Akşamüzeri bir yarın önüne geldi. Burası tam bir maden kömürü yatağına benziyordu. Hemen toprağı kazdı. Daha önce eve götürüp yaktığı taşlara benzer yeni taşlar buldu. Bir çuval doldurup eve götürdü. Birkaç parça aldı, ocağa attı. Çok güzel yanıyordu. Bunlar maden kömürüydü.
Bahar gelince Uzun Mehmet yola çıktı. İstanbul’a vardı. Doğru kışlaya gitti. Komutana bulduğu kömürü gösterdi.
Bölük komutanı kömürü aldı, baktı:
— Evet, bu maden kömürü. Hem de iyi cins bir maden kömürü. Aferin Mehmet. Bunu nereden buldun, dedi.
Uzun Mehmet:
— Zonguldak’ta, diye cevap verdi.
Bölük komutanı, üç beş parça kömür aldı. Hemen götürdü yaktı. Hepsi yanıyordu.
Bunu duyan kışladaki tüm subaylar geldiler. Uzun Mehmet’e:
— Aferin Mehmet! Yurda hizmet işte böyle olur, dediler.
Bölük komutanı, “Uzun Mehmet’in Zonguldak’ta maden kömürü bulduğunu hükûmete haber verdi. Hükûmet, Uzun Mehmet’i elli altınla ödüllendirdi. Altı altın lira da aylık bağladı.”
Talip APAYDIN
O Güzel İnsanlar
(Düzenlenmiştir.)
0 yorum:
Yorum Gönder