10 Ekim 2014 Cuma

Korkunç Bir Sel, 4. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı, Dinleme Metni, 5N1K Etkinliği

Çaylarını yudumlarken Bilgin amca, havada bir tuhaflık sezdi. Sanki gökyüzünden bir sıkıntı dökü­lüyordu. Hâlbuki hava sıcaktı. Ortalık günlük güneş­likti. Çevrenin denizden yüksekliği bin metre kadar vardı. Bu yükseklikte hava böyle boğucu olmama­lıydı.

Bilgin amca işin farkına vardı. Bu, yağmur önce­sinin sıkıntısıydı. Aslında buraların, bu bozkır-orman karışımı kırların havası oldukça sağlamdı. Yakıcı sı­cakta cayır cayır yanarken bile rahat solunur. Terle­mekte bir sıkıntı duyulmaz. Ama yağmur yağacaksa daha önce bir sıkıntı başlar. Göremediğiniz gizli bir el sizi yavaş yavaş boğar sanki.

Dikkat edilecek olursa aynı sıkıntı öbür canlı­larda da görülür. Artan nem oranı canlıların terle­me, algılama dengesini alt üst eder. Sinekler daha saldırganlaşır. Karıncalar yuvalarına daha hızlı girip çıkmaya başlar. Kargaların uçuş düzeni bozulur. Bulutlar gökyüzünde tutunamayıp da düşüyormuş gibi yeryüzüne doğru alçalıp dururlar. Ağustos güneşi altında yeşil yaprakları sakin bir durgunluk içinde kemirip duran tırtıllar, birden bire azgınlaşır, hareketleri hızlanır, bitmez tükenmez iştahları büs­bütün kabarır, sakinliği falan bir yana atıp korkunç bir tüketim saldırısına geçerler.

Bunları aklından geçiren Bilgin amca, başını kal­dırdı. Gökyüzüne baktı. Biraz önce parlak, masmavi gökyüzü nereye gittiyse kaybolmuştu. Ortalıkta hiç­bir bulut olmadığı hâlde hava kül rengi bir örtüye bürünmüş gibi donuklaşmıştı. Bu ani renk değişimi hayra alamet değildi. İnsanlara şunu demek istiyor­du: “Haberiniz olsun, değişiyorum… Sonunun nere­ye varacağını bilemem…”

Bilgin amca yanı başında duran Uzun’a:

— Evlat, dedi, hazır ol. Biraz sonra yaman bir yağmur boşanacak…

Uzun başını kaldırıp gökyüzüne baktı:

— Ne yağmuru, dedi. Havada tek bir bulut bile yok.

Bilgin amca yeğenini kendi hâline bıraktı. Ba­kalım bulutlar nereden patlak verecek diye bakınıp dururken güneyden, alçak tepelerin üzerinde küçük bir bulut sökün etti. Beş dakika ya geçti ya geçme­di, o küçük bulut kara bir canavar gibi büyüdü. Ge­nişledi, dağlara doğru her yanı kapladı. Ortalık bir anda güneş tutulmuşçasına karanlık içinde kaldı.

Bulutlar dağlara dokundukça korkunç şimşekler çakıyor, gökyüzü tutuşur gibi yer yer ateşler için­de kalıyordu. Yağmur, bulutların gelişinden daha çabuk parlayıverdi. Öyle elekten elenircesine değil, depolardan, barajlardan boşanırcasına… Şakır şa­kır dökülüverdi.

Hemen ağaç damlı çayevinin içine kaçıştılar. Bil­gin amca içeri girmedi. Yağmuru izledi. Bulunduğu yerden bozguna uğramış bir eski zaman ordusunun kaçarken çıkardığı korkunç patırtıyı andıran yağmur sesini dinledi. Yeryüzü kaybolmuş gibiydi. Birkaç metre ilerisi görülmüyordu. Fakat arada bir şimşek­ler çakıyor, keskin bir parıltı her şeyin yerli yerinde olduğunu gösteriyordu.

Birbiri ardına düşen iri damlalar, kurumuş top­rak üstünde küçük çukurlar açıyor, kesekleri dağıtıp yumuşatıyordu. Sonra da yavaş yavaş kımıldayarak meyil boyunca bulanık bir akıntı başlatıyordu. Bil­gin amca, bu sel başlangıçlarının yüzlerce, binlerce başka selciklerle birleştiğini görüyordu. Anlaşılan biraz sonra aşağıda uslu uslu akan dereden yaman bir sel boşanacaktı.

Çok geçmeden de öyle oldu. Derede büyük bir gürültü ve şakırtı ile selin ucu göründü. Sel ağzının dere boyunca yuvarlanarak gidişi çok tuhaftı. Ara­dan üç beş dakika geçmeden asıl sel sökün etti. Tüm dere yatağını boydan boya kapladı. Şimdi bi­raz önce şarkılar mırıldanarak akan küçük dereciğin yerinde görkemli, deli bozuk bir ırmak çağlıyordu. Sular kütür kütür yuvarlanıyor, manda gibi iri kaya­ları, kökünden sökülmüş ağaçları, çalıları sürükleyip götürüyordu.

Yağmur nasıl ansızın başladıysa kırk dakika son­ra gene ansızın duruverdi. Güneş hiç nazlanmadı. Şurasından burasından yırtılan bulutların arasından güleç yüzünü göstermekte gecikmedi. Yağmur din­dikten on beş dakika sonra gökyüzünde el kadar bulut kalmamıştı.

Köylüler dere kıyısına inmiş, seli seyrediyorlar­dı. Bilgin amca da onların yanına indi. Biraz sonra Uzun’la öbür yolcular da dere kıyısına geldiler. Köy­lüler kendi aralarında konuşup duruyorlardı. Yerli dili bilen, çat pat İngilizce de konuşan şoför, Bilgin amcaya:

— Köylüler şaşırıp kaldılar, dedi. Şimdiye kadar bu dereden hiç bu kadar korkunç bir sel akmamış. Ara sıra böyle zamanını şaşıran yağışlar olurmuş ama böylesi hiç beklenmedik bir yağışmış. Bunu Tanrı’nın kendilerini cezalandırmak istediği şeklinde yorumluyorlar.

Bilgin amca gülümsedi:

— Bu cezayı Tanrı değil kendileri hazırlamışlar. Baksanıza, çevrede orman diye bir şey kalmamış. Yağmur sularını tutacak, toprağa bağlayacak bitki örtüsü ortadan kaldırılmış.

Yağmur diner dinmez Bilgin amca, çevreyi ye­niden gözden geçirdi. Her hâlde şu görülen çıplak topraklar, kayalıklar yakın zamana kadar yemyeşil orman alanı olmalıydı. Şimdi ise orman yok olmuş, şurada burada, bayır ve yamaçlarda tarlalar açılmış­tı. Selin bu kadar çabuk inmesi ve korkunç şekilde büyük olması ormanın yok edilmesinden kaynakla­nıyordu.

Sel çekilmeden yola çıkmayı uygun bulmadılar. Kır çayevinin oturaklarına yeniden oturdular. Yağ­mur sonrası burası daha da güzel olmuştu. Ot, çi­çek, çimen kokusu insanın başını döndürüyordu.

Biraz oturduktan sonra Bilgin amca yerinden kalktı. Birkaç yüz metre ötelere doğru yürüdü. Bu­lutlar savrulup da güneş parlayınca hayat da dur­duğu noktadan yürümeye başlamıştı. Kuşlar cik cik diye ötmeye durdular. Ardından sarı, beyaz, soğan rengi çeşit çeşit kelebeğin uçmaya başladığı görül­dü. Bilgin amca kelebeklerin, arıların pır pır uçuş­larını, her çiçeğe ayrı ayrı geçmiş olsun deyişlerini seyretti.

Karıncalar da yaşayanlar kervanına katılmakta gecikmediler. Yuvalarından dışarıya küme küme fırlayıverdiler. Sanki biraz önce o korkunç şamata yaşanmamış gibi ortalık gene arı sesi, sinek vızıltısı, kuş cıvıltısıyla hop oturup hop kalkmaya başladı.

Hasan Lâtif SARIYÜCE
Beyaz Kanatlı Kuş

33 yorum:

  1. Benim okuda okuduğum hikayenin aynisi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet aynisi

      Sil
    2. Bizim öğretmen okumuyor biz sırayla okuyoruz :-)

      Sil
    3. Bize öğretmen okulda okudu

      Sil
    4. Bugun ogretmen okudu zaaazs xD

      Sil
  2. bugün okulda işledik

    YanıtlaSil
  3. Ne olmuş yani

    YanıtlaSil
  4. Dr necla da izledik
    W

    YanıtlaSil
  5. okulda işledik çok iyi

    YanıtlaSil
  6. Bu gün işladik

    YanıtlaSil
  7. Hayelde canlandirdik

    YanıtlaSil
  8. Bu gun okulda isledik aynisi

    YanıtlaSil
  9. Benm okulda okudugm hikayenin aynisi

    YanıtlaSil
  10. Bugun oğretmen okudu

    YanıtlaSil
  11. Ben bu hikayeyi okulda okudum

    YanıtlaSil
  12. Mükemmel !!!!!

    YanıtlaSil
  13. Bugün bizde okulda işledik öğretmen okudu biz dinledik onunla ile ilgili sorular çözdük özetini yazmamız lazım o yüzden bi kere okuyayım dedim

    YanıtlaSil
  14. Hey bebişler naber

    YanıtlaSil
  15. Ozetinin linkini atin pls!

    YanıtlaSil
  16. Bence bu metin çok uzun

    YanıtlaSil
  17. çok teşekkürler okuldakinin aynısı

    YanıtlaSil
  18. saolun valla çok işime yaradı bu site tam bi %100 ü hakkediyor

    YanıtlaSil
  19. :D okulda öğretmen okumuştu

    YanıtlaSil
  20. Okulda öğretmen okudu bu hikayeyi

    YanıtlaSil