— Ayşeciğim, yeterince suladın çimenleri. Bence suyu daha fazla akıtma.(1)
Ayşe, annesinin bu uyarısına şaşkınlıkla cevap verdi:
— Ama boşa akmaz ki çimenleri ne kadar sularsam sulayayım.
— Hayır, dedi annesi. Yanlış düşünüyorsun kızım. Bu kış kar az yağdı. Baharda yağmur da yağmadı. Bu nedenle sular azaldı. Suyu kullanırken daha dikkatli olmalıyız.
Ayşe bir an düşündü. Annesi haklıydı. Elindeki sular fışkıran hortumu yere bıraktı. Musluğa doğru koşarak gitti ve suyu kesti. Çimenleri sularken ayakkabılarını çıkarmıştı. Tekrar giydi ve havuzun kenarına oturdu.(2)
Havuzdaki su ne kadar güzeldi. Eğildiğinde kendi yüzünü görebiliyordu. Suya bakarken susuzluğun nasıl bir şey olacağını düşündü. Sabah kalkar kalkmaz bol suyla yüzünü yıkıyordu. Dişlerini fırçalarken bazen çeşmeyi açık bırakıyordu. Ya bir gün kalktığında sular akmazsa? Yüzünü yıkayacak kadar bile suyun olmaması ne kötü olurdu. İçinden “Bundan sonra suyu daha dikkatli kullanmalıyım. Suyu boşa akıtmamalıyım.” dedi.
Havuzdaki suyun bulandığını hissetti. Dikkatli bakınca incecik yağmur damlacıklarının suya düştüğünü fark etti. Birden içi sevinçle doldu. Sonra eve doğru koşarken annesine seslendi:
— Anneciğim, bak! Yağmur yağmaya başladı.
Hafsa FİDAN
(Düzenlenmiştir.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder