Sitemizi Facebook'ta Beğenmek İster misiniz?

11 Ocak 2013 Cuma

Yangın, 4. Sınıf Türkçe Çalışma Kitabı, Dinleme Metni, 5N1K Etkinliği


O gün Burdur’da Pazar vardı. Babamlar pazara gitmişlerdi. Elif Teyze, bulaşık yıkamak için evin önündeki ocağı yakmıştı. Ben de sokakta oyun oynuyordum.

Bir üsre sonra ne oldu bilmiyorum, kara dumanlar içinde kalıverdim. Elif Teyze, bir içeri bir dışarı koşup duruyordu. Büyük bir telaş içindeydi, ama sesi hiç çıkmıyordu. Sonunda Elif Teyze’nin dili çözülüverdi:

- Yetişin dostlar, yanıyoruz, kurtarın, diye bağırmaya başladı.

Kısa bir süre içinde bizim evin önü kıpkırmızı alev olmuştu. Alevi görenler hemen toplanıverdi. Herkes bağrışıyordu.


- Kuyuya!.. Kuyuya!
- Herkes kovalarıyla gelsin!
- Elden ele, elden ele!
- Mehmet, Ahmet koşun, kahveye haber verin!

Erkekler, kadınlar, kızlar, çocuklar hemen bir dizi oluşturuverdiler. Kovalar, elden ele geliyor, ateşin üstüne dökülüyordu. Kırk elli kova dolup dolup geliyor, boşalıp boşalıp gidiyordu.

Bilmem kaç saat sürdü yangının sönmesi. Herkesin üstü başı su olmuştu. Islanmayan kalmamıştı. Hele Musa Dayı’nın oğulları… ellerindeki büyük çapaları alevlerin üstüne vurmuşlardı. Hacı Dede’nin torunları; bellerle, küreklerle ateşe toprak atmışlardı.

Yangında Elif Teyze’nin ve bizim çırpıların çoğu yanıp kül olmuş, evlerimiz kurtulmuştu.

Güneş batarken pazara gidenler dönmeye başladılar. Elif Teyze’mle köyün çıkış yerine kadar yürüdük. Pazardan dönenlerin çoğu yangını duymuşlar:

- Geçmiş olsun!.. Geçmiş olsun, diyorlardı.

En sonunda annem, babam ve ninem göründüler. Elif Teyze, ağlamaklı bir sesle:

- Sormayın başımıza gelenleri, dedi.

Ninem, babama söz vermeden:

- Canınız sağ olsun! Olan olmuş bir kez. Tanrı’m bir daha göstermesin, diyor, babamı yatıştırmaya çalışıyordu.

İçim yanıyordu. Kışlık yakacağımızın çoğu gitmişti. Buzlar sallanıp her yer kar dolunca onları yakıyorduk. Fakat olanlar olmuştu. Yapacak bir şey yoktu. En sonunda akşam yemeğini yedik.

Babam, yemekten sonra kahveye gitti. Kahvede, yangında hizmet edenlere çay ısmarlamış.

Hepimiz üzgündük, ama ninem bizi rahatlatıyor:

- Köyde evlerin yanında samanlıklar, ahırlar vardır. Eğer köylüler yardım etmeselerdi alevler samanlıklara sıçrar, oradan komşu evler, belki de bütün köy yanardı.

İnsanların birbirlerine yardım etmesi ne güzel. Böyle felaket günlerinde yapılan yardımlar daha büyük felaketleri önlüyor.


İbrahim Zeki Burdurlu
Anılardan Öyküler


Benzer Yazılar



2 yorum:

  1. alis calimero24 Ocak 2013 14:52

    çok teşekkürler ödevim için çok güzel

    YanıtlaSil
  2. teşşekürler iyi dersimi alıcama buldum

    YanıtlaSil