Sitemizi Facebook'ta Beğenmek İster misiniz?

10 Mart 2012 Cumartesi

Vefakar Akif (12 Mart İstiklâl Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü Pano Çalışması)


VEFAKÂR AKİF
Mehmet Akif, söze büyük kıymet verir.
Verdiği sözü mutlaka yerine getirirdi.
Sözünü tutmayana, insan nazarıyla bakmazdı.
Yalan nedir bilmezdi,
Her sözü doğru idi,
Üsküdar'da oturuyordu.
Çengelköy’de oturan bir arkadaşıyla,
Pazar günü buluşmak üzere sözleşmişlerdi.
Ama Pazar günü İstanbul’da öyle bir ayaz olmuştu ki,
Yer gök donmuştu sanki.
Ulaşım araçlarının hiçbiri çalışmıyordu.
Ama Akif söz vermişti bir kere…
Arkadaşından emanet aldığı bineğe biner,
Ve Çengelköy’ün yolunu tutar.
Yağmur ve fırtınaya rağmen,
Çengelköy’e varır, sırılsıklamdır …
Kapıyı çalar karşısına evin hizmetçisi çıkar.
Ev sahibinin komşuya gittiğini söyler.
Akif’i içeriye alıp efendiye haber verecektir.
Akif kabul etmez.
“Havanın biraz soğuk olmasına bakarak benim sözümü tutmayacağımı düşünen bir insanın evine misafir olamam” der.
Tekrar o yağmur ve fırtınada Üsküdar’a döner.
Yine Üsküdar’da oturduğu sırada evine ziyarete geleceğine dair genç şair dostuna söz verir.
dostu Fındıkzade’de oturmaktadır.
Öylesine bir soğuk, dondurucu tipi ve ayaz vardır ki dışarıya kimse çıkamaz.
Dükkanlar açılmaz, İstanbul’da hayat durmuştur.
Genç dostu, ‘Sütçü bile gelmedi, Akif Üsküdar’dan boğazı geçip nasıl Fındıkzade’ye gelecek’ düşüncesiyle pijamalarını giyer ve uzanır…
Akif’in söz verdiği saatte evinin kapısı çalınır.
Birde bakarlar ki karşılarında sakal ve bıyıkları donmuş duran Mehmet Akif var.
Ve şaşkınlık içerisinde içeri alırlar.
Sorarlar; ‘Akif bey nasıl geldiniz?’
Akif, ‘Söz vermiştim!’
Genç dostu, ‘Söz verdiniz de, bu soğuk ve ayazda nasıl geldiniz?’
Akif, dostuna derki; ‘Benim verdiğim sözde durmamam için,
Ya ayağa kalkamayacak kadar hasta olmam, ya da ölmem gerekir’
Akif’e, ‘Nasıl geldin’ dediklerinde;
“Evimden çıktım yürüyerek iskeleye indim.
Benim gibi gözü kara bir takacıyı birazda bolca para vererek ikna ettim.
Dalgalarla boğuşarak Eminönü’ne Sirkeci’ye çıktım.
Allah iki ayak vermiş yürüyerek, Fındıkzade’ye geldim.
‘Bu kadar zor yolculuğa rağmen söz verdiğiniz saatte nasıl geldiniz’ dediklerinde,
‘Akşamdan havanın durumu belliydi.
İki üç saat önceden hareket ettim ve vaktinde ulaştım.’
O verdiği söze sadık,
Fedakar ve vefakar bir adamdı.
O Akif’tir,


Benzer Yazılar



1 yorum: