Mangala Oyununun Tarihçesi
Tarihi araştırmalar Mangala Oyunu'nun Sakalar, Hunlar ve Göktürkler
döneminde oynandığını göstermektedir. Dünyada "Coffee House" kültürünün
temelleri 1554 yılında İstanbul'da atılmış; İstanbul'dan sonra günümüz
Avrupa'sında kahve kültürünün izleri 1650 yılından itibaren, bizden 96
yıl sonra görülmeye başlanmıştır. Günümüze, bu güçlü temellerin atıldığı
dönemin kahve kültürünü yansıtan sadece iki adet görsel kaynak miras
kalmıştır. İki kaynak da İstanbul'da resmedilmiştir. Mangala oyunu, iki
görsel kaynakta da bulunan oyunlardan birisidir. Mangala Oyunu, tarih
boyunca kumar amaçlı olarak
oynanmamıştır. Ülkemize gelen yabancı seyyahlar, Türklerin bu oyunu
saatlerce hiç tartışmadan zevkle oynadıklarını ve asla parayla
oynamadıklarını seyahatnamelerinde anlatmışlardır.
Dünyanın farklı ülkelerinde mangala türü oyunlar oynanmaktadır ancak
Türk Mangalasını diğer mangala oyunlarından ayıran kimi özellikler
vardır. Diğer mangala türlerinde taşlar genelde "tohum" adını almakta,
taşları hareket ettirme ise "tohum saçma" olarak ifade edilmektedir. Bu
da o kültürlerin ziraatçı bir toplum
olduklarını göstermektedir. Oysa Türk Mangala'sında taşlar
"asker" olarak görülmektedir. Ayrıca günümüze "hazine" olarak
aktardığımız bölüme Türkler "orda" yani "karargâh" demişlerdir;
bu da oyunumuzun bir çiftçilik oyunu değil, savaş oyunu
olduğunu ortaya koymaktadır.
Türk Mangala'sının bir diğer farkı ise alınan taşların bir tanesinin
kendi otağına, yani kuyusuna bırakılmasıdır. Diğer mangala
oyunlarında kendi kuyusuna taş bırakma olayı yoktur. Mangala'da
kendi kuyusuna bir taş bırakma kuralı, Türk sosyal hayatındaki
baba ocağına sahip çıkma geleneğinin bir tezahürüdür. Taş
kazanmak için rakibin taşlarını çift yapma kuralı ise Türk inanç
ve devlet sistemi tarihindeki ikili anlayışı sembolize etmekte ve
Türklerin geleneksel dünya görüşüne uygun düşmektedir. Eski
Türklerin göğü baba, yeri ana olarak kabul etmesini; Türk devlet
sistemindeki töles-sol ve tardus-sağ ile idare yapıdaki yabgu ve
şad sistemi gibi çiftleri bu duruma örnek gösterebiliriz.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Mangala Oyununun, Anadolu
kültürünün köklü bir başlığı olduğunu, oyunun genç kuşaklara
tanıtılmasının, yaygınlaştırılmasının yararlı olacağını, kültürel
ve turistik alanlarda Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlayacağını
bildirmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Mangala
Oyunu'nun okullarımızda oynatılması uygun bulunmuştur.
Mangala Oyunu'nun çağdaşı olduğu diğer oyunlardan farkı,
dağdaki çobandan, 70 yaşında ki bilgine, İstanbul'da sarayda
ki Hanım Sultandan, 5 yaşında ki çocuğa kadar her yaştan ve
kültürden insanın oynayabilmesidir.
Araştırmacı Philip Townshend'e göre bir toplumda, insanlarda
en çok beğenilen ve örnek alınan niteliklerden şu yedisi Mangala
oyunuyla ilgilidir:
1- Kurnazlık
2- Uyanıklık
3- Önceden görme
4- Esneklik
5- Direnme
6- Sağgörü
7- Bellek
0 yorum:
Yorum Gönder