Sitemizi Facebook'ta Beğenmek İster misiniz?

20 Şubat 2012 Pazartesi

Osmanlı Dönemi Nişan ve Madalyaları


Osmanlı Dönemi Nişan ve Madalyaları

MADALYA VE NİŞAN
Avrupa  kültürüne ait bir gelenektir. Bu sebeple Osmanlı'da kullanılmaya çok geç başlanmıştır.
Askeri, Mülki ve idari personele, halktan kişilere ve üst düzey yabancılara, devlet adına göstermiş oldukları yararlılık ve üstün başarıdan dolayı onurlandırmak amacıyla, Padişah  emriyle çıkarılmışlardır.

Osmanlı' da ilk madalya, I. Mahmud zamanında (1730) çıkarılan Ferahi dir. Daha sonra Sikke-i Cedid ve Vak'a-i Mısrıyye madalyaları yapılır. Madalya sayısı Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz döne- minde çok artar. Madalyalar isminden de anlaşılacağı gibi, bir savaşın kahramanlarına, resmi ziyaretlerin, görüşmelerin anısını ve önemli tarihi olayları ölümsüzleştirmek için ilgili kişilere verilmek için belli sayıda yaptırılır ve kime verildiğini açıklayan beratlarıyla birlikte verilirdi.
Nişanların  ilk örnekleri,, III. Selim zamanında Fransız Donanması'nı yakan İngiliz ,Amiral Nelson'a verilen ve bugün İngiltere'de National Maritime Museum'da bulunan mücevherli çelenk ve İskenderiye savaşlarında üstün başarı gösteren İngiliz kaptanı Hacenson'a boynuna asılmak üzere verilen ay şeklinde nakışlar ve elmasla süslenmiş bir nişandır.
Avrupa'da haç şeklinde olan nişanlar, Osmanlı'da önceleri oval veya çelenkli askı şeklinde olup, Abdülmecid döneminde çıkarılan Nişan-ı İmtiyaz'la birlikte yıldız formunu almıştır.
Nişanlar, devlet adına gösterilen üstün başarı ve yararlılıklarından dolayı hak eden kişileri onurlandırmak amacıyla belli sayıda yapılır. Kişiye özel ve hayatta olduğu sürece kullanılmak üzere; ne için verildiğini açıklayan beratıyla padişah tarafından törenle takılırdı. Her nişan için ayrı çıkarılan nizamnamelerde, nişanın kaç dereceli olduğu kimlere verileceği, nasıl kullanılacağı maddeler halinde yazılı olurdu. Yüksek dereceleri elmaslı (murassa) olan nişanlar şemseleri ile birlikte kullanılırdı. Sadece Şefkat Nişanı ve Hanedan-ı Âli Osman Nişanı ölüm halinde geri alınmaz ve kullanılmak kaydıyla varislere hatıra diye saklanmak üzere bırakılırdı.
Yabancı devlet büyükleri için yapılan nişanlar nizamnamede belirtilen sayıların dışında tutulurdu.


Benzer Yazılar



0 yorum:

Yorum Gönder