Çocukluğumda ilkokulda en
önemli kutlamalarımız arasındaydı Yerli Malı Haftası. O hafta geldi mi, fakiri,
zengini, orta hallisi, herkes ülkemizde yetişen mahsullerden imkanı ölçüsünde
getirir ve güzel bir paylaşım içerisinde yenirdi. O zamanlar yerli üretim
yemişler getirilirdi. Kimimiz ceviz, incir, pestil, kurutulmuş üzüm, fındık,
fıstık; kimimiz portakal, mandalina, elma; kimimiz de annelerimizin yaptığı
kekler, çörekler, pastalar getirirdik… Herkes imkanı ölçüsünde getirirdi, ama
okul sofralarında kardeşçe paylaşılırdı… Ama bugünlerde Yerli Malı Haftası pek
kullanılmıyor. Birçok değerimiz ve güzel adetlerimiz gibi galiba
küreselleşmenin kurbanı olmaktadır.
Neydi Yerli Malı Haftası? Kısa
bir hatırlatma verelim. Bildiğiniz gibi Türkiye fiilen II. Dünya Savaşı’na
katılmamıştı ama savaşın bütün sıkıntılarını çekmişti. Özellikle de ekonomik
sıkıntı gerek savaş yıllarında ve gerekse de savaş sonrasında had safhadaydı. Savaş
öncesinde ise bütün dünya gibi Türkiye de 1929 büyük ekonomik buhranını
yaşamıştı. Ondan önce ise Birinci Dünya Savaşı ve İmparatorluğun dağılmasıyla
yokluklar içerisinde genç Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu gerçekleşmişti.
Ülkede yabancı ürün alacak döviz yok denecek durumdaydı. Türkiye ancak kendi
yağıyla kavrulabilirdi. Nitekim öyle de oldu.
İlk önce Mustafa Kemal Atatürk
tarafından 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi yapıldı. Atatürk bu kongrede
ülkemizin bağımsızlığının korunması için, yerli mallar üretilmesi ve
kullanılmasının önemini vurguladı. Bu aslında bugün kutladığımız Yerli Malı
Haftası’nın ilk adımıydı. Atatürk’ün bu çabalarından sonra girişilen yerli
sanayi çabaları 1929 yılında dünyada yaşanan ekonomik buhrandan ciddi bir
şekilde etkilenmeye başladı. Bu durumdan çıkış için dönemin başbakanı İsmet
İnönü 1929'da bir konuşma yaparak yerli malı kullanmanın ve tutumlu olmanın
öneminden bahsetti. İnönü’nün bu konuşmasıyla ülkemizde yerli mallarının
kullanılması için kampanyalar yapılmaya başlandı. Resmi olarak Yerli Malı
Haftası ilk olarak 1946 yılında kutlanmaya başlandı. Ardından 12 Eylül
darbesiyle askeri yönetim tarafından yeniden gündeme alındı ve 1983 yılında adı
“Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak değiştirildi.
Bir süre daha ilköğretim
okullarında kutlanılan hafta, zaman içerisinde gevşemeye ve artık
kutlanılmamaya başlandı. Amacı yerli malların kullanımına alıştırmak ve
yaygınlaştırmak olan bu kutlamalar küreselleşmenin yaygınlaşması ve teknolojinin
artmasıyla iyice unutulmaya yüz tuttu. Bir zamanlar okullarımızda yerli malları
haftaları kutlar, “orda bir köy var uzakta” şarkısını söylerdik. Televizyon ve
internetin hayatımızın her alanına girmesiyle de Türkiye birçok alanda yabancı
ürünlerin adeta işgaline uğradı. Şimdi maalesef çoğunlukla Noeller kutlanmakta
ve “Cıngıl bellss, cıngıl bellss” şarkıları söylenmekte… Sadece
ürünlerimiz değil, Türkçemiz de yabancı işgaline uğramakta…
Bugün unutulmaya yüz tutan
Yerli Malı Haftası’nın çok güzel de bir sloganı da vardı: “Yerli Malı Yurdun
Malı, Herkes Onu Kullanmalı”
Yerli Malı Haftası tüm
Türkiye'ye kutlu olsun.
12-18 Aralık Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası Ana Sayfası İçin Tıklayınız
12-18 Aralık Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası Ana Sayfası İçin Tıklayınız
0 yorum:
Yorum Gönder