Lise 3 Felsefe Dersi Konu Anlatımı, Felsefe Grubu Dersleri Konu Anlatımı,YGS Felsefe Konu Anlatımı Ders Notları,Sosyoloji dersi, Psikoloji dersi, Mantık dersi Konu Anlatımı, LYS Hazırlık, YGS hazırlık ders notları
SOSYAL YAPI
SOSYAL YAPI
Toplum bütünlüğünü oluşturan gerek maddi, gerekse manevi unsurların kendine özgü biçimlenişi o bütünlüğün sosyal yapısını ortaya koyar. Sosyal yapının temelinde sosyal ilişkiler, sosyal değerler, sosyal normlar vardır. Bu unsurlar toplumsal bütünlüğün kendine özgü biçimlenişini, yapısını ortaya koyar. Örneğin, feodal toplum yapısı, Amerikan toplumunun sosyal yapısı kendine özgü bir yapı bütünlüğü sergiler. Çekirdek ailenin sosyal yapısı, geleneksel geniş ailenin yapısından farklıdır.
A. SOSYAL OLAY ve SOSYAL OLGU
Sosyal olay, başlangıç ve bitiş süresine sahip, bir defalık olup biten oluşumları İfade eder. Örneğin, Fransız İhtilali, Habitat II organizasyonu, Milenyum Zirvesi gibi. Sosyal olaylar, toplu halde yaşayan insanlar arasında ortaya çıkar; bireyler üzerinde kontrol edici etkilerde bulunur, zamanla ve toplumdan topluma değişme gösterir, istatistiksel olarak ifade edilebilir. Bu yönüyle sosyal olaylar deprem, med – cezir gibi fiziki olaylardan da ayrılmış olur.
Sosyal olgu aynı nitelikteki sosyal olayların genel ifadesidir. Sosyal olay gibi başlangıç ve bitiş süresine göre değerlendirilmez. Buna göre Fransız İhtilali sosyal olaya örnek oluştururken, toplumlarda bir ihtilâl olgusu soyut ve genel olarak vardır. Aynı şekilde, zaman zaman Habitat toplantılarının yapılması Habitat olgusunu ortaya koymaktadır.
B. SOSYAL İLİŞKİLER
En az iki insan arasında belli bir süre devam eden, belli amaçlara yönelik olan, karşılıklı etkileşim halinde gerçekleşen anlamlı ilişkilerdir.
Buna göre bankadaki memur ile müşteri arasında sosyal ilişki vardır; ancak bankamatikten para çeken insanın bilgisayarla arasında sosyal ilişki yoktur. Sosyal ilişkilerin niteliğe göre, birincil ilişkiler ve ikincil ilişkiler olarak ikiye ayrılır.
1. Birincil İlişkiler
Samimi (duygusal), etkileşimin güçlü olduğu ilişkilerdir. Küçük gruplarda ve daha uzun süreli olarak gerçekleşir. İlişkilerde yazılı kurallar yoktur. Ailede, arkadaşlar arasında görülen ilişkiler buna örnektir.
2. İkincil İlişkiler
Yazılı kurallara bağlı olarak gerçekleşen resmi ilişkilerdir. Etkileşim zayıftır, daha kısa sürelidir ve büyük gruplarda görülür. Orduda, sendikalarda görülen ilişkiler buna örnektir.
C. TOPLUMSAL İLİŞKİLERİ YÖNLENDİREN UNSURLAR
1. Toplumsal Değerler
Toplum bireylerinin içten bağlı oldukları ortak duygulardır. Namus, bayrak, vatan, bağımsızlık ve inançlar birer toplumsal değerdir.
2. Toplumsal Normlar
Bireyleri olaylar karşısında belli tarzda davranmaya zorlayan kurallar bütününe toplumsal norm denir. Büyüklere karşı saygılı olmak, komşu hakkını gözetmek gibi. Toplumsal normlar toplumsal düzeni sağlar.
Normların temelinde sosyal değerler vardır. Namus değerinden dolayı başkasına kötü gözle bakmamak, vatan sevgisinden dolayı bayrağa saygılı olmak gibi.
3. Toplumsal Kontrol
Bireylerin sosyal normlara (kurallara) uymasını sağlayan ve belli oranlarda yaptırım gücü bulunan mekanizmadır. Ayıplama, kınama, cezalandırma toplumsal kontrolü sağlayan yaptırım güçleridir. Toplumsal kontrol, düzenin sürekliliğini sağlar.
Devlet, yaptırım gücü en fazla olan sosyal kontrol mekanizmasıdır.
4. Toplumsal Sapma
Toplumsal kontrolün etkisiz veya yetersiz kalması durumunda sosyal normlardan sapmaları ifade eder. Toplumsal sapmalarda toplumsal düzen bozulmuş olur. Yolsuzlukların, hortumlamaların olması, oto hırsızlarının artması, kapkaç olaylarının yaşanması toplumsal sapmanın belirgin örnekleridir.
D. TOPLUMSAL GRUPLAR
Ortak amaçlar için işbirliği halinde sosyal ilişkilerde bulunan insanların bütünlüğüne sosyal grup denir. Grubun oluşmasında en büyük etken grup üyelerinin gerek psikolojik, gerekse fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Sosyal gruplar en az iki kişiden oluşur. Gruplarda birlik şuuru ve biz duygusu vardır.
Sosyal gruplar toplumun en küçük yapı birimini oluşturur. Üyeler arasındaki iş birliğinden dolayı bir güç olarak ortaya çıkarlar. Aile, sendika, arkadaş grupları vs.
1. Grup Çeşitleri
Temelde gruplar Cooleye göre birincil grup, ikincil grup olarak ayrılmaktadır. Bu ayırım sosyal ilişkilerin türüne göre yapılır. Buna göre samimi ilişkilerin görüldüğü gruplar biricil gruptur. Aile, arkadaşlık gibi. Resmi ilişkilerin görüldüğü gruplar da ikincil gruptur. Partiler, sendikalar gibi.
Bunun dışında gruplar:
1. İradeli katınılan, irade dışı katınılan
2. Resmi olan, resmi olmayan
3. Sürekli olan, geçici olan
4. Büyük, küçük olarak ayrılabilir.
2. Grup Dışı Topluluklar
a. Kalabalıklar (Yığın): Belli bir yerde fiziki yakınlık içinde toplanmış olan ve aralarında sosyal ilişki bulunmayan insan topluluklarına denir.
Çarşı pazar kalabalığı sıradan kalabalıklar olarak, tiyatro izleyenler izleyici kalabalığı olarak, protesto yürüyüşü yapanlar gösteri kalabalığı (etkin kalabalıklar) olarak örneklendirilir.
b. Kategoriler: Ortak özelliklere sahip olan, ancak bir araya toplanmamış insanların birlikte ifade edilmesi kategorileri ortaya koyar. Buna göre sanat müziği sevenler, kitle kategorisini; işçiler, sınıf kategorisini; zenciler de azınlık kategorisini örneklendirir.
E. SOSYAL TABAKALAŞMA
Bir toplumda benzer yaşama tarzına sahip insanların oluşturduğu bütünlük sosyal tabaka olarak ifade edilir. Sosyal tabakaların içinde sosyal sınıflar yer alır. Sosyal sınıfı oluşturan bireyler meslek, gelir düzeyi, tüketim biçimi, sosyal statü, sınıf bilinci bakımından ortak özellik gösterirler. Buna göre bir toplumda sosyal tabakalar alt, orta, üst olarak gösterildiği gibi, bu tabakalar içinde memur, işçi, çiftçi, asker sınıfı yer alabilmektedir. Sosyal tabakalar içindeki sosyal sınıfları “tabakalaşma piramidi” ile gösterebiliriz.
1. Sosyal Tabakalaşma Türleri
İnsanların yaşama tarzına göre kademeli dizilişi, sosyal tabakalaşmayı meydana getirir. Ancak her toplumda geçerli olan sosyal değer ve normlar toplumların kendisine özgü tabakalaşma yapısını ortaya koyar.
a. Açık sınıf tabakalaşması: Sınıflar ve tabakalar arası geçişin demokratik kurallara göre serbest olduğu tabakalaşma tipidir. Bireyler eğitim düzeyleri ve yetenekleri ölçüsünde tabakalar ve sınıflar arasında geçiş yapabilmektedir. Yoksul bir aile çocuğunun okuyarak profesör olması buna bir örnektir.
b. Yarı açık sınıf tabakalaşması: Tabakalar ve sınıflar arasında geçişin belirli katı kurallara bağlı olarak gerçekleştiği tabakalaşma türüdür. Örneğin, Âhi teşkilatına kayıt olabilmenin özel şartları olması gibi.
c. Kapalı sınıf tabakalaşması: Tabakalar ve sınıflar arası geçişe hiçbir şekilde izin verilmeyen tabakalaşma türüdür. Örneğin, Hindistan’daki kast sisteminde köleler hayatı boyunca köle olarak kalır.
2. Toplumsal Hareketlilik
Sosyal tabakalaşma yapısı içinde tabakalar veya sınıflar arası geçişe denir. İki tür hareketlilik vardır.
a. Dikey hareketlilik: Toplumda tabakalar yönünde aşağıya veya yukarıya doğru geçişlerdir. Dikey hereketlilikte, gelir düzeyine, eğitim düzeyine, statü ve prestije bağlı olarak yaşama biçiminde belirgin değişiklik olur. Örneğin, sendika başkanının devlet başkanı olması gibi.
b. Yatay hareketlilik: Aynı tabaka içinde sınıflar arasındaki geçişlerdir. Yatay hareketlilikte yaşama biçiminde belirgin değişiklik olmaz. Örneğin, bankada çalışan bir memurun serbest muhasebeciliğe başlaması gibi.
3. Sosyal Statü ve Anahtar Statü
Bireyin toplum içindeki yeri, konumu o bireyin statüsünü ortaya koyar. Bireylerin toplum içinde aynı anda birden çok statüsü olabilmektedir. Örneğin, öğretmen olan birinin aynı zamanda kooperatif başkanı veya dernek üyesi olması gibi. Bu statüler içinde birey için asli olanına anahtar statü denir.
Bireylerin sahip oldukları statülerin bir kısmı doğuştan getirilir. (verilmiş statüler) zencilik, bayan olmak gibi. Statülerin bir kısmı da sonradan toplumda kazanılır (kazanılmış sta-tüler). Başkanlık, öğrencilik gibi.
4. Sosyal Rol ve Rol Çatışması
Bireyin satüsüne uygun olarak toplumun beklentileri doğrultusunda gösterdiği davranış kalıplarına sosyal rol denir. Sosyal rol statülerin dinamik yönünü oluşturur. Bireyler aynı anda birden çok statüye sahip olduklarından, birden fazla rolü de oynamak zorunda kalırlar. Eğer bireyler statülerine uygun rolü karıştırırsa rol çatışması yaşanır. Örneğin, bir zabıta arkadaşının işyerlerini denetlerken duygusal hareket ederse rol çatışmasına düşmüş demektir.
5. Sosyal Prestij
Bireyin toplumdaki saygınlığına sosyal prestij denir. Prestij, bireyin saygınlığına bağlıdır. Ancak aynı statüdeki insanların saygınlıklarının farklı olması, prestijin kişisel özelliklere bağlı olduğunu gösterir.
Eyvallah allah sizden razı olsun
YanıtlaSil