Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), İngilizce öğretiminde yeni bir sisteme geçmeye hazırlanıyor. Bakanlık, İngiliz öğretmenler getirilmesinden, ''English cafe''ler açmaya kadar bir çok yeni uygulamayı hayata geçirecek.
''Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi'' oluşturan Bakanlık, yurtdışından ana dili İngilizce olan öğretmenler getirilmesinden okullarda ''English cafe''ler açmaya, popüler çizgi filmlerin ve programların televizyonlarda altyazılı yayınlanmasından, okullara eğitim setleri dağıtmaya kadar okul öncesini de kapsayacak şekilde bir dizi yeni uygulamayı gelecek eğitim-öğretim yılından itibaren başlatacak.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarında zaman zaman dile getirdiği ''Türkiye'de yabancı dilin iyi öğretilemediği'' eleştirisi üzerine ve bu konuda verdiği talimatla MEB, ''Yabancı Dil Öğretiminin Geliştirilmesi Projesi' hazırladı. 5 yıl süreli ve yaklaşık 1,5 milyar TL'ye mal olacak proje, ulusal bir dil politikası oluşturulması ve bu çerçevede yapılması gerekenleri kapsıyor.
Projede, ''Yabancı dil mevzuatının yenilenmesi, yabancı dil eylem planı hazırlanması, okullarda İngilizce öğretiminde kullanılan program ve materyallerin standartlara uygun olarak yenilenmesi, yabancı dil öğretmeni istihdam kriterlerinin yeniden belirlenmesi, proje tamamlanıncaya kadar (4 yıl içinde) her yıl 10 bin olmak üzere toplam 40 bin anadili İngilizce olan yabancı İngilizce öğretmeni alınması, okullarda hafta sonu ve yaz tatillerinde yabancı ve Türk İngilizce öğretmenlerinin birlikte çalışacağı faaliyetler düzenlenmesi'' öngörülüyor.
Projenin en önemli unsurlarından birini ana dili İngilizce olan ülkelerden İngilizce öğretmenleri getirilmesi oluşturuyor. Bu öğretmenlerin İngilizce derslerine Türk öğretmenlerle birlikte girmesi, öğrenciler ve Türk öğretmenler için İngilizce konuşma sınıfları düzenlemeleri, İngilizce öğretimi için materyal ve etkinlikler geliştirmeleri, müfredat dışındaki İngilizce etkinliklerine yardımcı olmaları hedefleniyor.
Proje kapsamında okullarda ''English cafe''ler açılarak, yabancı ve Türk İngilizce öğretmenlerinin katılımıyla ders saatleri dışında da etkinlikler düzenlenmesi öngörülüyor.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yabancı dil öğrenmenin önemine işaret ederek, Türkiye'de bu alanda yeni bir sistem geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Öğrencilerin ilköğretimde ve ortaöğretimde yabancı dil dersi almalarına karşın, İngilizce'nin yeterli ve istenilen düzeyde konuşulamadığına işaret eden Çubukçu, bu sorunları çözmeye yönelik proje hazırlandığını kaydetti. Her öğrencinin İngilizce'yi rahatlıkla konuşabilir hale gelmesini hedeflediklerini dile getiren Çubukçu, ana dili İngilizce olan yabancı öğretmenlerin derslere Türk öğretmenlerle birlikte girmesinin öğrencilerin pratik yapmalarına büyük faydası olacağını söyledi. İngilizce dersi için yabancı öğretmen getirilmesinin Türk öğretmen adaylarının atamalarını etkilemeyeceğini kaydeden Çubukçu, ''Bu proje, Türk öğretmenlerimizin İngilizce dersine girmesine veya İngilizce öğretmen adaylarının atanmasına engel değildir. Yabancı dilin daha iyi öğretilmesi ve konuşulması için hazırlanmış bir projedir'' diye konuştu.
Projenin hazırlıklarını yürüten MEB Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanı Ünal Akyüz de AA muhabirine uygulamaya ilişkin yaptığı açıklamada, projenin ön hazırlık sürecinde üniversitelerden ve ilgili çevrelerden destek alındığını, yeni getirilmesi planlanan sistemin örneğinin uygulandığı Kore'de araştırma yapıldığını anlattı. Akyüz, Kore'de uygulanan sistemden öğretmenlerin ve öğrencilerin yüzde 60-70 oranında memnun kaldığının belirlendiğini, öğrencilerin yanı sıra öğretmenlerin de ''yabancı öğretmen''den faydalandıklarının görüldüğünü ifade eden Akyüz, ayrıca okullarda pratik yapılan kafeler bulunduğunu aktardı.
Türkiye'de İngilizce öğretiminin gramer ağırlıklı olduğunu, konuşmanın ikinci planda kaldığını vurgulayan Akyüz, ''Yeni sistem konuşma ve derdini anlatabilme ağırlıklı. Türkiye'de yabancı dil öğrenimi konusunda bir kırılma noktası var. Biz bunun aşılmasını hedefliyoruz. İngilizce'nin dil bilgisi öğretiminden ibaret olmadığını, konuşma, yazma ve anlatmanın da önemli olduğu anlayışını getirmeyi hedefliyoruz'' dedi.
-YABANCI ÖĞRETMENLERE KRİTER KOYACAĞIZ''-
Yeni getirilecek sistemde, ana dili İngilizce olan ülkelerden öğretmen getirileceğini ve bu öğretmenlerin Türk İngilizce öğretmenleriyle birlikte derse gireceklerini ifade eden Akyüz, ayrıca okullarda ''English cafe''ler açılacağını ve buralarda yabancı ve Türk İngilizce öğretmenleri ile öğrencilerin pratik ağırlıklı etkinliklere katılabileceklerini anlattı. Akyüz, talep olursa bu kafelerin ders saatleri dışında halka da açılabileceğini söyledi.
Türkiye'de şu anda 48 bine yakın İngilizce öğretmeni bulunduğunu belirten Akyüz, proje kapsamında her yıl 10 bin olmak üzere 4 yılda toplam 40 bin yabancı İngilizce öğretmeni getirilmesinin planlandığını, uygulamanın gelecek eğitim-öğretim yılında başlayacağını bildirdi. Yabancı öğretmenlerin Türkiye'ye ''misafir'' statüsünde geleceklerini ifade eden Akyüz, şunları söyledi:
''Bu öğretmenlerle 1'er yıllık kontrat yapılacak. Eğer okulumuz memnun kalırsa devam edecekler. Memnun kalmadığımız yabancı öğretmeni geri göndereceğiz. Bir bağlayıcılığımız yok. Bakanlık olarak biz bunun kriterlerini koyacağız. Öğretmenlik ile ilgili deneyimlerine, sabıka kayıtlarına bakılacak. Bu misafir öğretmenler bizim İngilizce öğretmeninin yanında derse girecekler. Hem öğrencilerin hem öğretmenlerin konuşma kabiliyetlerini geliştirmeleri için yararlı olacağını düşünüyoruz.
Burada şunu vurgulamak istiyorum, bu proje İngilizce öğretmenlerimizin alınmasına yönelik hiçbir engel içermemektedir.
Projenin bu kısmı zaten başka bir fondan karşılanacak. Biz yabancı İngilizce öğretmeni getirsek de getirmesek de seneye alınacak olan İngilizce öğretmeni sayısında hiçbir değişiklik olmayacak. Bütün öğretmen adaylarımız bundan emin olabilir.
Kendi kendimizi kandırmaya gerek yok. İngilizce öğretimi konusunda, yabancı dili öğretme konusunda bir algı değişikliğine ihtiyacımız var. Bu bir reformdur demiyorum ama bizim en çok yatırım yapmamız gereken şey, teknoloji ne kadar ileri olursa olsun, öğretmenlerimizdir. Bu proje bizim öğretmenlerimizin atamasına alternatif bir proje değildir, hiç ilgisi yoktur.
Toplumumuz bundan memnun kaldığı sürece, verim elde ettiğimiz sürece uygulamaya devam edeceğiz.''
-''STANDART MAAŞ BELİRLEYECEĞİZ''-
MEB Projeler Koordinasyon Merkezi Başkanı Akyüz, projenin, öğretmenlerin barınma kolaylığı açısından öncelikle büyükşehirlerde pilot olarak başlayacağını bildirdi.
Yabancı öğretmenlerin Türkiye'ye hangi yolla getirilecekleri konusunda da bilgi veren Akyüz, öğretmenlerin bu işi organize edecek ajanslar aracılığıyla geleceklerini, bunun için ihale açılmasının planlandığını anlattı. Japonya ve Kore'deki uygulamalarda da yabancı öğretmenlere 1500-2000 dolar arasında ücret verildiğini belirten Akyüz, ''Biz de sadece standart bir maaş belirleyeceğiz. İllere göre de değişebilir. Öğretmenin kalacak yeri, barınması ajanslara ait olacak'' dedi.
Bu sistemin şu anda Türkiye'de bazı özel okullarda uygulandığını anlatan Akyüz, ''Birçok özel okulumuz, yabancı eğitim veren okullarımız bunu zaten yapıyorlar. Şu anda Diyarbakır'da, Mardin'de iki okulumuz Comenius Projesi çerçevesinde iki yabancı öğretmen istihdam etmiş durumda. Bizim toplumumuz da buna çok açık'' şeklinde konuştu.
Okullarda İngilizce materyallerinin de uluslararası stantartlara uygun hale getirileceğini belirten Akyüz, Talim ve Terbiye Kurulu ile yapılacak çalışmalar sonucunda modern İngilizce eğitim setlerinin lisanslarının satın alınacağını ve bu setlerin okullarda kullanımının sağlanacağını anlattı.
Yeni sistemde İngilizce eğitiminin okul öncesinden başlayacağını vurgulayan Akyüz, bu çerçevede RTÜK ve TRT ile anlaşma yapılmasının planlandığını kaydetti. Akyüz, çocuklar arasında popüler olan bazı çizgi filmlerin ve programların İngilizce veya Türkçe altyazılı olarak yayınlanmasının sağlanacağını belirterek, şunları söyledi:
''Burada amaç çocuğun İngilizce öğreniminin okulla sınırlı kalmaması. Finlandiya ve Hollanda gibi ülkelerde İngilizce dersi saatleri bizden daha az ama daha iyi öğreniyorlar çünkü İngilizce öğrenimi okulla sınırlı değil. Okuldan sonra da bu çocuk evde bir şekilde İngilizceyi kullanıyor. Biz de bizim kültürümüze uygun çizgi filmleri ve bazı programların televizyonlarda altyazılı olarak çocukların seyredebileceği saatlerde yayınlanmasını hedefliyoruz.
Bu projeyle İngilizce öğretimini okul öncesine indiriyoruz. Okul öncesinden başlayacak fakat diğer sınıflarda olduğu gibi yoğun olmayacak. Haftada yarım saat çizgi film izleme, yarım saat oyun oynama gibi olabilir. Tabii ki önemli olan çocuğun kendi ana dilini öğrenmesi. Bunun üstüne İngilizceyi öğrenecek.''
Proje kapsamında Türk İngilizce öğretmenlerinin de yurtdışında eğitim almalarının hedeflendiğini kaydeden Ünal Akyüz, ilk aşamada belirli kriterlere sahip 3 bin öğretmenin yurtdışına gönderilmesinin planlandığını belirtti.
MEB Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü bünyesinde ''Multimedya Center'' kurulması hazırlıkları yapıldığını ifade eden Akyüz, bu merkez aracılığıyla belirlenen pilot illerde uzaktan İngilizce eğitimi yapılacağını kaydetti. Akyüz, bu çerçevede bin ABD'li İngilizce öğretmeni ile anlaşılacağını, bu öğretmenlerin Türkiye'deki İngilizce derslerinde belli sürelerle öğretmen ve öğrencilerle karşılıklı İngilizce eğitimi yapacaklarını anlattı.
AA-Haber7
0 yorum:
Yorum Gönder