Para Para Para
Gündelik yaşamımızın içinde olmazsa olmaz bir şey var: para.
Alışverişte, yolculukta kısacası birçok alanda paraya gereksinimimiz var. Peki,
yaşamımıza bu kadar girmiş paranın ilk kimler tarafından kullanıldığını merak ettiniz
mi? Acaba; “İneğini bana verirsen elimdeki şu yuvarlak metal parçasını sana
veririm.” diyen ilk insan kimdi?
Geçmişten günümüze pek çok şey para yerine kullanıldı. İlk
insanlar deniz kabuklarını para olarak kullanırlardı. Mayalar içinse kakao
çekirdekleri para birimiydi. Uzun yıllar altın, gümüş gibi değerli metaller
para olarak elden ele geçti. Kâğıt paralarsa çok daha yakın bir zamanda ortaya
çıktı.
Önceleri bir mal edinmek için onu başka bir malla değiş tokuş
etmek gerekiyordu. “Takas” denilen bu sistemde akla gelen ve olabilecek her şey
kullanılıyordu. Tarım ürünleri, tuz, hayvanlar, deniz kabukları gibi her şey
değiş tokuş ediliyordu. Bu sistemde bir malın belli bir değeri olmuyordu
elbette. Bu tür alışverişlerde karşılıklı gereksinimler ön plana çıkıyordu.
Gerçek anlamda parayı MÖ 7. Yüzyılda Anadolu’da yaşayan
Lidyalıların kullandığı düşünülüyor.
Lidyalıların altın, gümüş gibi madenleri alışverişte kullanmalarıyla
para biriktirilmeye de başlandı. Bu nedenle Lidya Kralı Krezüs (ya da bizim
daha iyi bildiğimiz adıyla Karun) dünyanın en zengin insanı olarak kabul
ediliyordu. “Karun kadar zengin” sözü onun zamanından kalmadır.
Para, ilk kullanıldığı günden beri bir değer ölçeği ve
tasarruf aracı oldu.
Aynı zamanda para, değiş tokuşun zaman içine yayılmasını da
sağladı. Sözgelimi, değiş tokuş yaparken elma kullandığınızı düşünelim.
Alışverişlerinizi elmalar çürümeden, kurtlanmadan yapmanız gerekir. Oysa elmaları
sattığınızda elinize geçen parayla istediğiniz zaman alışveriş yaparsınız. Hatta
yapmaz, paranızı biriktirip tasarruf edersiniz. Hâlbuki elmaları biriktirerek
tasarruf sahibi olmak mümkün değildir. Elma bekledikçe bozulur, paraya ise bir
şey olmaz.
Bu nedenle insanlar para kullanmayı benimsemişlerdir. Ancak çok
sayıda madenî para taşımak zordu. Kâğıdın icadıyla kâğıt paralar da
kullanılmaya başlanmıştır.
Kâğıt paraların üzerinde birçok yazı, numara ve şekil
vardır. Paraların basılması için kullanılan kağıttan tutun da mürekkebine kadar
her şeyi özeldir. Bunun en önemli nedeni, sahte para basımını önlemektir.
Ayrıca paraların ön ve arka yüzlerinde parmakla
dokunulduğunda hissedilebilen kabartma baskılar vardır.
Paranın sahte mi, gerçek mi olduğunu anlamanın yollarından
biri de yalnızca ışığa tutulduğunda görülen şekillerdir. Paradaki beyaz boşluk
ışığa tutulunca bir Atatürk portresi görülür.
Paranın üzerinde ayrıca Merkez Bankası başkan ve başkan
yardımcısının imzaları da bulunur.
Gökhan TOK
whoooooo?????
YanıtlaSil