Bafa Gölü
İzmir’den Bodrum’a giderken Söke ovasının sonlarına doğru
Bafa Gölü, bütün güzelliği ile karşınıza çıkıverir. Göz alabildiğine uzanan
mavilik, yol yorgunluğunuzu alır götürür. Kıyı boyunca ilerlerken yolla
birlikte kırılan manzaradan gözünüzü alamazsınız.
Bafa Gölü, Büyük Menderes’in taşıdığı alüvyonların, Ege
Denizi’ne açılan bir körfezin önünü doldurmasıyla meydana gelmiş. Zamanla
Menderes Nehri’nin taşkınları ve dağlardan gelen sularla beslenmiş, göl
büyümüş.
Bafa Gölü’ne gelirseniz gölü çevreleyen Beşparmak Dağları’yla
tanışın. Dağın yamacında bir tarih saklıdır. Bu tarihi keşfetmek için saatlerce
yürümek, kamp yapmak ve göldeki adalarda dolaşmak gerekir.
Gölü geçtikten sonra Gölkaya köyüyle karşılaşırsınız. Bu
şirin köy, uzun dağ yürüyüşlerinin çıkış noktasıdır. Bu noktada sabahladık. Horoz
sesleriyle uyandık. Ortalık sis içinde. Köyden aldığımız rehberle dağlara
tırmanmaya başladık.
Beşparmak Dağları’nın yamaçları taştan patikalarla dolu. Bu patikalardan
dağa doğru tırmandıkça gölün değişen görüntülerinden gözümüzü alamıyoruz. Çevre,
adeta gökten taş yağmış da kayalarla örtülmüş gibi. Bir buçuk saatlik zorlu bir
tırmanıştan sonra bir mağaraya giriyoruz. Alman arkeologlar, köylülerin de
yardımıyla burada tarih öncesi çağlara ait duvar resimlerini ortaya
çıkarmışlar. Burada erkek ve kadın figürleri ile çiçek motiflerini hayranlıkla
izliyoruz.
Beşparmak Dağları’nda Bizanslılara ait manastırlar, kral
yolları ve mezarları var. Manastırların duvar ve tavanları fresklerle süslü.
Etrafı surlarla çevrili bir manastırın tepesine çıktık. Buradan gölün manzarası
nefes kesici.
Dağda beş saatlik tırmanışın ardından Bafa Gölü’ne iniyoruz.
Dolunayın ışığı, gölü gümüş rengine çevirmiş.
Yurdumuzun her bir noktası ayrı bir güzelliğe sahip. Bafa Gölü
ve çevresi de bu noktalardan biri. Mutlaka görünüz.
Yusuf TUVİ
(Bir dergi yazısıdır)
saolun
YanıtlaSilögrettin bana
YanıtlaSil