Deprem
Parametreleri
Herhangibir deprem oluştuğunda, bu depremim tariflenmesi ve
anlaşılabilmesi için "DEPREM PARAMETRELERİ" olarak tanımlanan bazı
kavramlardan söz edilmektedir. Aşağıda kısaca bu parametrelerin açıklaması
yapılacaktır.
·
ODAK NOKTASI
(HİPOSANTR)
Odak noktası yerin içinde depremin enerjisinin ortaya çıktığı
noktadır.Bu noktaya odak noktası veya iç merkez de denir.Gerçekte , enerjinin
ortaya çıktığı bir nokta olmayıp bir alandır , fakat pratik uygulamalarda nokta
olarak kabul edilmektedir.
·
DIŞ MERKEZ (EPİSANTR)
Odak noktasına en yakın
olan yer üzerindeki noktadır.Burası aynı zamanda depremin en çok hasar yaptığı
veya en kuvvetli larak hissedildiği noktadır.Aslında bu , bir noktadan çok bir
alandır.Depremin dış merkez alanı depremin şiddetine bağlı olarak çeşitli
büyüklüklerde olabilir. Bazen büyük bir depremin odak noktasının boyutları
yüzlerce kilometreyle de belirlenebilir.Bu nedenle "Episantr Bölgesi"
ya da "Episantr Alanı" olarak tanımlama yapılması gerçeğe daha yakın
bir tanımlama olacaktır.
·
ODAK DERİNLİĞİ
:
Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanınyeryüzünden en kısa
uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Depremler odak
derinliklerine göre sınıflandırılabilir.Bu sınıflandırma tektonik depremler
için geçerlidir.Yerin 0-60 km.derinliğinde olan depremler sığ deprem olarak nitelenir.Yerin
70-300 km.derinliklerinde olan depremler orta derinlikte olan
depremlerdir.Derin depremler ise yerin 300 km.den fazla derinliğinde olan
depremlerdir.Türkiye'de olan depremler genellikle sığ depremlerdir ve
derinlikleri 0-60 km.arasındadır.Orta ve derin depremler daha çok bir levhanın
bir diğer levhanın altına girdiği bölgelerde olur.Derin depremler çok genis
alanlarda hissedilir , buna karşılık yaptıkları hasar azdır.Sığ depremler ise
dar bir alanda hissedilirken bu alan içinde çok büyük hasar yapabilirler.
·
EŞŞİDDET (İZOSEİT)
EĞRİLERİ :
Aynı şiddetle sarsılan noktaları birbirine bağlayan noktalara
denir. Bunun tamamlanmasıyla eşşıddet haritası ortaya çıkar. Genelde kabul
edilmiş duruma göre, eğrilerin oluşturduğu yani iki eğri arasında kalan alan,
depremlerden etkilenme yönüyle, şiddet bakımından sınırlandırılmış olur. Bu
nedenle depremin şiddeti eşşiddet eğrileri üzerine değil, alan içerisine
yazılır.
·
ŞİDDET :
Herhangi
bir derinlikte olan depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin
ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle depremin şiddeti, onun
yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Bu etki,
depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı yapıların depreme karşı gösterdiği
dayanıklılık dahi değişik olabilmektedir. Şiddet depremin kaynağındaki
büyüklüğü hakkında doğru bilgi vermemekle beraber, deprem dolayısıyla oluşan
hasarı yukarıda belirtilen etkenlere bağlı olarak yansıtır.
Depremin şiddeti,
depremlerin gözlenen etkileri sonucunda ve uzun yılların vermiş olduğu
deneyimlere dayanılarak hazırlanmış olan "Şiddet Cetvelleri"ne göre
değerlendirilmektedir. Diğer bir deyişle "Deprem Şiddet Cetvelleri"
depremin etkisinde kalan canlı ve cansız her şeyin depreme gösterdiği tepkiyi
değerlendirmektedir. Önceden hazırlanmış olan bu cetveller, her şiddet
derecesindeki depremlerin insanlar, yapılar ve arazi üzerinde meydana
getireceği etkileri belirlemektedir.
Bir deprem oluştuğunda,
bu depremin herhangi bir noktadaki şiddetini belirlemek için, o bölgede meydana
gelen etkiler gözlenir. Bu izlenimler Şiddet Cetveli'nde hangi şiddet derecesi
tanımına uygunsa, depremin şiddeti, o şiddet derecesi olarak değerlendirilir.
Örneğin; depremin neden olduğu etkiler, şiddet cetvelinde VIII şiddet olarak
tanımlanan bulguları içeriyorsa, o deprem VIII şiddetinde bir deprem olarak
tariflenir. Deprem Şiddet Cetvellerinde, şiddetler romen rakamıyla
gösterilmektedir. Bugün kullanılan batlıca şiddet cetvelleri değiştirilmiş
"Mercalli Cetveli (MM)" ve "Medvedev-Sponheur-Karnik (MSK)"
şiddet cetvelidir. Her iki cetvelde de XII şiddet derecesini kapsamaktadır. Bu
cetvellere göre,şiddeti V ve daha küçük olan depremler genellikle yapılarda
hasar meydana getirmezler ve insanların depremi hissetme şekillerine göre
değerlendirilirler.
VI-XII arasındaki şiddetler ise, depremlerin yapılarda meydana
getirdiği hasar ve arazide oluşturduğu kırılma, yarılma, heyelan gibi bulgulara
dayanılarak değerlendirilmektedir.
·
MAGNİTÜD :
Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır.
Enerjinin doğrudan doğruya ölçülmesi olanağı olmadığından, Amerika Birleşik
Devletleri'nden Prof.C.Richter tarafından 1930 yıllarında bulunan bir yöntemle
depremlerin aletsel bir ölçüsü olan "Magnitüd" tanımlanmıştır. Prof
.Richter, episantrdan 100 km. uzaklıkta ve sert zemine yerlestirilmis özel bir
sismografla (2800 büyütmeli, özel periyodu 0.8 saniye ve %80 sönümü olan bir
Wood-Anderson torsiyon Sismografı ile) kaydedilmiş zemin hareketinin mikron
cinsinden (1 mikron 1/1000 mm) ölçülen maksimum genliğinin 10 tabanına göre
logaritmasını bir depremin "magnitüdü" olarak tanımlamıştır. Bugüne
dek olan depremler istatistik olarak incelendiğinde kaydedilen en büyük
magnitüd değerinin 8.9 olduğu görülmektedir(31 Ocak 1906 Colombiya-Ekvator ve
2Mart 1933 Sanriku-Japonya depremleri).
Magnitüd, aletsel ve
gözlemsel magnitüd değerleri olmak üzere iki gruba ayrılabilmektedir.
Aletsel
magnitüd, yukarıda da belitildiği üzere, standart bir sismografla kaydedilen
deprem hareketinin maksimum genlik ve periyod değeri ve alet kalibrasyon
fonksiyonlarının kullanılması ile yapılan hesaplamalar sonucunda elde
edilmektedir. Aletsel magnitüd değeri, gerek hacim dalgaları ve gerekse yüzey
dalgalarından hesaplanılmaktadır.
Genel
olarak, hacim dalgalarından hesaplanan magnitüdler (m), ile yüzey dalgalarından
hesaplanan mağnitüdler de (M) ile gösterilmektedir. Her iki magnitüd değerini
birbirine dönüştürecek bazı bağıntılar mevcuttur.
Gözlemsel
magnitüd değeri ise, gözlemsel inceleme sonucu elde edilen episantr şiddetinden
hesaplanmaktadır. Ancak, bu tür hesaplamalarda, magnitüd-şiddet bağıntısının
incelenilen bölgeden bölgeye değiştiği de gözönünde tutulmalıdır.
Gözlemevleri
tarafından bildirilen bu depremin magnitüdü depremin enerjisi hakkında fikir
vermez. Çünkü deprem sığ veya derin odaklı olabilir. Magnitüdü aynı olan iki
depremden sığ olanı daha çok hasar yaparken, derin olanı daha az hasar
yapacağından arada bir fark olacaktır. Yine de Richter ölçeği (magnitüd)
depremlerin özelliklerini saptamada çok önemli bir unsur olmaktadır.
Depremle İlgili Tüm Konular İçin Tıklayınız
Depremle İlgili Tüm Konular İçin Tıklayınız
0 yorum:
Yorum Gönder