12 hayvanlı türk takvimi nedir, 12 hayvanlı türk takvimi hangi hayvanlardan oluşur, 12 hayvanlı türk takvimini kim bulmuş, 12 hayvanlı türk takvimi görselleri, 12 hayvanlı türk takvimi 4. sınıf sosyal bilgiler iyi ki var teması takvimlerimiz, türklerin kullandığı takvimler 12 hayvanlı türk takvimi, türklerin kullandıkları ilk takvim nedir, kullandığımız ilk takvim 12 hayvanlı türk takvimi
Edouard Chavannes’in “Le Cycle turc des
Douze Animaux - 12 Hayvanlı Türk Takvimi” adlı araştırmasında, Asya’da
kullanılan 12 Hayvanlı takvim Türklere ait bir takvim sistemi olduğunu
ve Çinlilerin bu takvimi Türklerden aldığını bularak “12 Hayvanlı Türk
Takvimi” adını koymuştur.
Bu takvim 12 yılın 5 katı olan 60 yıllık
devreleri ile Gök Türkler’de, Uygur Türkleri’nde, Tuna-Bulgar
Türkleri’nde, İtil Bulgar Türkleri’nde ve daha önceleri de büyük
ihtimalle Hun Türkleri’nde kullanılmış olup, Türkler arasında çok yaygın
bir sistem olmuştur. Gök Türk yazıtları, Uygur kitap ve hukuk
belgeleri, Tuna Bulgarları’nın yazıtları, Bulgar Hakanları Listesi bu
takvimle tarihlendirilmiştir. Hatta, Manas Destanı’ndaki bazı olaylar
bile On İki Hayvanlı Türk Takvimi ile tarihlendirilmiştir. Türk
Takvimi’nde bir gün 12 bölüme ayrılır, her bölüme ‘Çağ’ adı
verilirdi.Bir çağ iki saat, dolayısıyla bir gün de 24 saat idi. Herbir
çağ ise sekiz ‘Keh’ten ibaretti. Yılbaşı olarak gece-gündüz eşitliğinin
yaşandığı 21 mart, Nevruz günü alınırdı. Bu eski Türk takvimi, her biri
bir hayvan adı ile anılan “ 12 yıllık” devre esasına dayanıyordu.
Yıllar
Yıl Eski dil – Günümüzde
1. Sıçan – Fare
2. Ud – Sığır Öküz
3. Bars – Pars
4. Tavışgan – Tavşan
5. Lu – Ejderha
6. Ilan – Yılan
7. Yunt – At
8. Koy – Koyun
9. Biçin – Maymun
10. Tabuk – Tavuk
11. İt – Köpek
12. Tonguz – Domuz
Yıl Eski dil – Günümüzde
1. Sıçan – Fare
2. Ud – Sığır Öküz
3. Bars – Pars
4. Tavışgan – Tavşan
5. Lu – Ejderha
6. Ilan – Yılan
7. Yunt – At
8. Koy – Koyun
9. Biçin – Maymun
10. Tabuk – Tavuk
11. İt – Köpek
12. Tonguz – Domuz
On İki Hayvanlı Yılların Devri Vasıfları
I – Sıçan Yılı : Karışıklık, kargaşılık ve kan dökme çok olur; Hırsızlar, yol kesiciler çoğalır, halk yerdeki böceklerden zarar görür; bazı yerlerde rahatlık ve huzur olur; valilere ve divan ehline noksanlık ve ziyan yüz gösterir. Bu yılda yağmur orta halli olur.
I – Sıçan Yılı : Karışıklık, kargaşılık ve kan dökme çok olur; Hırsızlar, yol kesiciler çoğalır, halk yerdeki böceklerden zarar görür; bazı yerlerde rahatlık ve huzur olur; valilere ve divan ehline noksanlık ve ziyan yüz gösterir. Bu yılda yağmur orta halli olur.
II – Sığır Yılı : Sığırlar döğüşgen
olmasından bu yıl harp çoğalır. Dert ve baş ağrıları çoğalır, kış soğuk
geçer, mevsim kendi tabiatına az uyar, havalar değişik olur, soğuktan
meyvelere afet erişir, etrafı alemde fitne ve karışıklık çok olur,
insanlarda, bey ve sultanlarda keder çoğalır.
III – Pars Yılı : Hükümdarlar birbirine
şüpheli nazarla bakarlar ve makam kavgasına girişirler; ahid bozuculuk
ederler. Yemiş az olur. Hayvanlara afet az gelir. Kış kısa ve soğuk
olur; göze ve ırmakların suyu çok olur.
IV – Tavşan Yılı : Nimet ve feragat çok olur; bazı yerlerde hastalık, ölüm, bilhassa kadın ve çocuklarda çok olur. Hükümdarlar adalet ve insafa meylederler, eğer zulüm vaki olursa adalet sebebi ile olur. Yağmur, çeşme ve ırmak suları bol olur. Meyve her nimet çok olur.
V – Ejder Yılı : Timsahın suda yaşaması dolayısıyla bu yıl çok yağmur yağar ve bolluk olur. Savaş ve kan dökücülük çok olur. Mahsul bol olur.
VI – Yılan Yılı : Bu yıl meyve çok az olur, yıl kurak kış soğuk ve uzun olur. Yılan, sıçan ve karınca bazı yerlerde çoğalır. Hükümdarlar, beyler arasında düşmanlık olur. Halk arasında hile artar, türlü hastalıklar meydana çıkar. Bazı yerlerde veba olur.
VII – At Yılı : Bu yıl karışıklık, fitne ile gelir, cenk ve savaş zuhur eder. Yaz hoş, hububat çok olur; dört ayaklılara hastalık ve helak erişir. Kış gayet yumuşak ve uzun olur; meyvelere afet erişir.
VIII – Koyun Yılı : Bu yılda nimetler bollaşır; insanlar iyilik ve hayra yönelirler; yağmur çok yağar, gerçi fitne ve karışıklık çıkarsa da çabukça sükun bulur ve asayiş yerine gelir.
IX – Maymun Yılı : Çok muharebe ve mücadele olur, reaya ve göçebelerin malı çok olur; büyükler ve eşraf birbirleriyle mevki kavgasına düşerler. Hırsızlar ve fitneciler galebe ederler ve halka mazarrat yaparlar; bu yılda, meyvelere afet erişir. At, deve gibi büyük hayvanlarda çok telefat olur.
X – Tavuk Yılı : Hastalık çok olur, bazı yerlerde zelzele tahribat yapar, alış veriş kesilir, eşya bahalanır, bazı, yerlerde büyük harpler olur. Hububat az olur. Hayvanat çoğalır.
XI – Köpek Yılı : Fitne, karışıklık ve kan dökücülük, at ve katır ölümü olur, hayvanların kıymeti artar; hırsızlar ve yol kesiciler çoğalır, kış gayet soğuk geçer, çok hastalık olur.
XII – Domuz Yılı : Hükümdarlar arasında mühalefet olur; reaya üzerine emir ve nehiyleri geçer. Tehlikeli hastalıklar çoğalır. Hırsız ve yol kesiciler artar. Meyveler bollaşır.
Aylar
Bir yılda 12 ay vardı. Aylar birinçay (birinci ay) , ikinçay (ikinci ay), üçünçay (üçüncü ay), dördünçay (dördüncü ay), beşinçay (beşinci ay), altınçay (altıncı ay), yedinçay (yedinci ay), sekizinçay (sekizinci ay), dokuzunçay (dokuzuncu ay), onunçay (onuncu ay), onbirinçay (onbirinci ay) ve onikinçay (onikinci ay) diye adlandırılmıştır.
Bir yılda 12 ay vardı. Aylar birinçay (birinci ay) , ikinçay (ikinci ay), üçünçay (üçüncü ay), dördünçay (dördüncü ay), beşinçay (beşinci ay), altınçay (altıncı ay), yedinçay (yedinci ay), sekizinçay (sekizinci ay), dokuzunçay (dokuzuncu ay), onunçay (onuncu ay), onbirinçay (onbirinci ay) ve onikinçay (onikinci ay) diye adlandırılmıştır.
Mevsimler
Eski isim Günümüzde
Oğlak ay: İlkbahar
Uluğ Oğlak ay: Yaz
Uluğ ay: Sonbahar
Ay: Kış
Eski isim Günümüzde
Oğlak ay: İlkbahar
Uluğ Oğlak ay: Yaz
Uluğ ay: Sonbahar
Ay: Kış
Günler
Türklerde gün isimlerinin yabancı kökenli olmasının sebebi bazı tarihçilere göre; göçebelik sebebiyle Türklerde gün kavramının gelişmemesidir. Türk Takvimi‘nde bir gün 12 bölüme ayrılır, her bölüme Çağ adı verilirdi. Bir çağ iki saat, dolayısıyla bir gün de 24 saatdi. Herbir çağ ise sekiz Kehten ibaretti. Yılbaşı olarak gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı 21 Mart, Nevruz günü alınırdı.
Türklerde gün isimlerinin yabancı kökenli olmasının sebebi bazı tarihçilere göre; göçebelik sebebiyle Türklerde gün kavramının gelişmemesidir. Türk Takvimi‘nde bir gün 12 bölüme ayrılır, her bölüme Çağ adı verilirdi. Bir çağ iki saat, dolayısıyla bir gün de 24 saatdi. Herbir çağ ise sekiz Kehten ibaretti. Yılbaşı olarak gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı 21 Mart, Nevruz günü alınırdı.
0 yorum:
Yorum Gönder