Doç. Dr. Figen ŞAHİN(Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Sosyal Pediatri BD)
Erişkinler için olduğu kadar çocuklar için de büyük bir eğlence, iletişim ve eğitim kaynağı olan Internet'in kullanımı ve erişimi hızla yaygınlaşmaktadır. Internet, çocukların dünyayı keşfetmeleri, öğrenmeleri ve eğlenmeleri için mükemmel bir ortamdır. Ancak, Internet kullanımının çocuklar için yarattığı riskler de mutlaka akılda tutulmalıdır. Yasal olmayan, şiddet ve cinsellik içeren sitelere erişim, tehlikeli insanlarla iletişim başta gelen riskler arasındadır. Uyuşturucu ve terör gibi yasal olmayan yollara destek arayanlar Internet'i propaganda aracı olarak kullanmaktadır. Internet, çocukları taciz etmeye çalışan erişkinler için çocukların yaşamlarına önemli bir giriş kapısı oluşturmuştur. Yapılan araştırmalar birçok çocuğun Internet'te kandırıldığını ve istismarla karşılaştığını göstermektedir.
Çocukların Internet'te karşılaşabileceği risklerden biri, sakıncalı içeriği olan seks sitelerine girmeleri ve erişkinlerin cinsel tekliflerine maruz kalmalarıdır. Günümüzde 25 milyondan fazla çocuk Internet'te saatlerce sörf yapmakta ve her dört çocuktan biri seks sitelerine girmektedir. Çocuklarla cinsel ilişkiye girmek isteyen erişkinler, çocukların sık kullandıkları sohbet odalarına girmekte ve bu sırada karşılaştıkları çocuklara erotik fotoğraflar göndererek gerçek ortamda da buluşma teklifleri yapabilmektedirler. Küçük çocuklardan cinsel ilgi duyma, haz alma ve cinsel ilişkiye girme olarak tanımlanan pedofili üzerine 7.650 adet sansürlenmiş site olduğu ve sanal pedofili piyasasının 5 milyar dolar civarında olduğu da bildirilmektedir.
Internet'in bir pornografi yayın aracı olarak kullanımı da hızla yaygınlaşmaktadır. Çocuk pornografisi, bir çocuğun gerçek veya kurgulanmış herhangi bir cinsel aktivite içinde gösterilmesi ya da vücudunun belli yerlerinin cinsel amaçla gösterilmesi olarak tanımlanmaktadır. Kaydedilen görüntüler fotoğraf, CD ya da video kaset şeklinde olabilir ve erişkinlerin cinsel doyumunu sağlamak amacıyla kullanılır. Çocuk tacizcileri günümüzde bilgisayar teknolojisini çocuk pornografisi görüntülerini elde etmek ve dağıtmak amacıyla kullanmaya başlamışlardır. Ayrıca dijital grafik programları ile aslında pornografik olmayan fotoğrafların da pornografik hale dönüştürülmesi mümkün olmaktadır. Kanada'da 561 cinsel tacizci üzerinde yapılan bir çalışmada tacizcilerin % 17'sinin taciz sırasında pornografiyi kullandıkları, çocukları cinsel olarak taciz edenlerin, erişkinleri taciz edenlere göre pornografiye daha çok başvurdukları saptanmıştır. Cinsel istismar sırasında pornografinin kullanımı % 55 olguda çocuğa pornografik materyalin gösterilmesi, % 36'sında ise taciz ettikleri çocukların resminin çekilmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Çocuk pornografisine yönelik suçlar çoğunlukla suç örgütleri tarafından işlenmektedir. Internet'in sınırları aşma özelliği nedeniyle de bu tip istismarın önlenmesi oldukça zor olmaktadır.
Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Suç Araştırmaları Anabilim Dalında 2006 yılında yapılan bir araştırmada ABD sitelerindeki pornografik fotoğrafların tüm dünyadakilerin % 51'ini oluşturduğunu, ABD'yi sırasıyla Rusya, Japonya, İspanya ve Tayland'ın izlediği gözlenmiştir. Bu çalışmada verilen diğer rakamlar ise şöyledir: Dünyada pornografik web sitesi sayısı: 4,2 milyon; arama motorlarından pornografik site arama sıklığı: günde 68 milyon; son bir yılda üretilen pornografik film: 11 bin; yasa dışı çocuk pornografisi site sayısı: 106.417.
Giderek artan Internet kullanımı ve çocuklar için söz edilen riskler, çocuk hekimlerine yeni bir sorumluluk yüklemektedir. Artık çocuk hekimleri karşılaştıkları çocuklara ve ailelere çocuğun Internet kullanımı hakkında da sorular sormak ve onlara güvenli Internet kullanımı konusunda bilgiler sağlamak durumundadır.
Ailelere çocuklarının Internet'te güvenliğini sağlamaları konusunda verilebilecek öneriler:
Çocukları ile iyi bir iletişim halinde olmaları ve çocukları ile Internet'te neler yaptıklarını konuşmaları, çocuğun Internet'e girdiği bilgisayarın çocuğun odasında değil, evin ortak kullanım alanlarından birinde olması, Internet kullanımı konusunda kurallar konması, çocuğun Internet ortamında kişisel bilgileri gizli tutması, aile güvenliği yazılımlarının kullanılması gibi pek çok bilgiyi içermektedir.
Internet'te karşılaşabilecekleri tehlikelerin öngörülüp uygun önlemlerin alınması ile çocuklar, istismar edilme riski taşımadan kendilerine yararlı olan teknolojiyi kullanabileceklerdir.
Çocukların Internet'te karşılaşabileceği risklerden biri, sakıncalı içeriği olan seks sitelerine girmeleri ve erişkinlerin cinsel tekliflerine maruz kalmalarıdır. Günümüzde 25 milyondan fazla çocuk Internet'te saatlerce sörf yapmakta ve her dört çocuktan biri seks sitelerine girmektedir. Çocuklarla cinsel ilişkiye girmek isteyen erişkinler, çocukların sık kullandıkları sohbet odalarına girmekte ve bu sırada karşılaştıkları çocuklara erotik fotoğraflar göndererek gerçek ortamda da buluşma teklifleri yapabilmektedirler. Küçük çocuklardan cinsel ilgi duyma, haz alma ve cinsel ilişkiye girme olarak tanımlanan pedofili üzerine 7.650 adet sansürlenmiş site olduğu ve sanal pedofili piyasasının 5 milyar dolar civarında olduğu da bildirilmektedir.
Internet'in bir pornografi yayın aracı olarak kullanımı da hızla yaygınlaşmaktadır. Çocuk pornografisi, bir çocuğun gerçek veya kurgulanmış herhangi bir cinsel aktivite içinde gösterilmesi ya da vücudunun belli yerlerinin cinsel amaçla gösterilmesi olarak tanımlanmaktadır. Kaydedilen görüntüler fotoğraf, CD ya da video kaset şeklinde olabilir ve erişkinlerin cinsel doyumunu sağlamak amacıyla kullanılır. Çocuk tacizcileri günümüzde bilgisayar teknolojisini çocuk pornografisi görüntülerini elde etmek ve dağıtmak amacıyla kullanmaya başlamışlardır. Ayrıca dijital grafik programları ile aslında pornografik olmayan fotoğrafların da pornografik hale dönüştürülmesi mümkün olmaktadır. Kanada'da 561 cinsel tacizci üzerinde yapılan bir çalışmada tacizcilerin % 17'sinin taciz sırasında pornografiyi kullandıkları, çocukları cinsel olarak taciz edenlerin, erişkinleri taciz edenlere göre pornografiye daha çok başvurdukları saptanmıştır. Cinsel istismar sırasında pornografinin kullanımı % 55 olguda çocuğa pornografik materyalin gösterilmesi, % 36'sında ise taciz ettikleri çocukların resminin çekilmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Çocuk pornografisine yönelik suçlar çoğunlukla suç örgütleri tarafından işlenmektedir. Internet'in sınırları aşma özelliği nedeniyle de bu tip istismarın önlenmesi oldukça zor olmaktadır.
Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitüsü Suç Araştırmaları Anabilim Dalında 2006 yılında yapılan bir araştırmada ABD sitelerindeki pornografik fotoğrafların tüm dünyadakilerin % 51'ini oluşturduğunu, ABD'yi sırasıyla Rusya, Japonya, İspanya ve Tayland'ın izlediği gözlenmiştir. Bu çalışmada verilen diğer rakamlar ise şöyledir: Dünyada pornografik web sitesi sayısı: 4,2 milyon; arama motorlarından pornografik site arama sıklığı: günde 68 milyon; son bir yılda üretilen pornografik film: 11 bin; yasa dışı çocuk pornografisi site sayısı: 106.417.
Giderek artan Internet kullanımı ve çocuklar için söz edilen riskler, çocuk hekimlerine yeni bir sorumluluk yüklemektedir. Artık çocuk hekimleri karşılaştıkları çocuklara ve ailelere çocuğun Internet kullanımı hakkında da sorular sormak ve onlara güvenli Internet kullanımı konusunda bilgiler sağlamak durumundadır.
Ailelere çocuklarının Internet'te güvenliğini sağlamaları konusunda verilebilecek öneriler:
Çocukları ile iyi bir iletişim halinde olmaları ve çocukları ile Internet'te neler yaptıklarını konuşmaları, çocuğun Internet'e girdiği bilgisayarın çocuğun odasında değil, evin ortak kullanım alanlarından birinde olması, Internet kullanımı konusunda kurallar konması, çocuğun Internet ortamında kişisel bilgileri gizli tutması, aile güvenliği yazılımlarının kullanılması gibi pek çok bilgiyi içermektedir.
Internet'te karşılaşabilecekleri tehlikelerin öngörülüp uygun önlemlerin alınması ile çocuklar, istismar edilme riski taşımadan kendilerine yararlı olan teknolojiyi kullanabileceklerdir.
KAYNAK : 1. Sosyal Pediatri Günleri "Basın Yayında Çocuk Sağlığı Sempozyumu", 24 Ocak 2007, Bildiri Özetleri
0 yorum:
Yorum Gönder